Bayram dönemleri, çocukların en çok sevdiği anlardan biridir. Elinde neşeli bayram şekeri torbalarıyla sokaklarda koşturan çocuklar, bu özel günün tadını çıkarır. Ancak, bu bayramda 5 yaşındaki Sinan’ın hikayesi, birçok ailenin kalbini derin bir acıyla doldurdu. Sinan, bayram şekeri toplamak için dışarıya çıktı, fakat geri dönmedi. Ailesinin ve komşularının yoğun aramalarına rağmen, Sinan’dan bir iz bulmanın mümkün olmaması, bu neşeli aktivi- teyi bir kâbusa dönüştürdü.
Saat akşam altıyı gösterdiğinde, Sinan’ın ailesi, küçük çocuğun neşesiyle dışarıda oynadığını düşündü. Komşularının yardımıyla birlikte, ilk başta Sinan’ın bayram günü kadar neşeli olduğunu, şeker toplamak için ne kadar heyecanlı olduğunu hatırladılar. Ancak, birkaç saat geçtikten sonra aile, Sinan’ın hala dönmediğini fark etti. Bu durum, ilk başta bir kaygı yaratmadı. Belki bir arkadaşının evinde kalmıştır düşüncesiyle, aile durumu soğukkanlılıkla karşıladı. Fakat daha sonra geçen zaman ve Sinan’ın bulunmaması, korkunun giderek büyümesine neden oldu.
Sinan’ın ailesi, ilk başta çevrendeki komşularına haber verdi. Komşuları gelişen olay karşısında derhal harekete geçti. Herkes, Sinan’ın ikamet ettiği bölgede, park alanlarında ve sokaklarda küçük çocuğu aramaya başladı. “Bayram şekeri toplamak için gitmişti, nerelerde olabilir ki?” düşüncesi içlerinde yankılanıyordu. Kalabalık bir grup, türbülansa kapılmış bir gemi gibi, Sinan’ı bulmak için yolları gözlemleyecek ortamda kardeşlerinin ve diğer çocukların bayram sevinci içerisine kaybolduğu anları hatırlamaya çalıştılar.
Arama çalışmaları, kısa sürede Sinan’ın yaşadığı mahallede yoğun bir şekilde devam etti. Polis ve jandarma, durumu öğrendikten sonra hızlı bir şekilde olay yerine intikal etti. Aileyle koordineli bir şekilde çalışarak, arama operasyonu başlatıldı. Kayıp çocuk bildirimi, kısa sürede çevre illere de ulaştı. Sosyal medya üzerinden yardım çağrıları yapıldı. Aile, Sinan’ın en son görüldüğü yeri tarif ederek, komşularından ve mahalle sakinlerinden yardım istenildi. “Lütfen hepiniz dikkat edin, Sinan’ı görünce hemen bize haber verin” çağrısı, kent genelinde yankı buldu.
Arama çalışmalarının yanı sıra, Sinan’ın ailesinin yaşadığı duygusal yük de ağırlaşıyordu. Hiçbir şeyin diledikleri gibi gitmemesi, Ailelerin bayramdan umutla beklerken, karşılaştıkları durum, onları son derece yıpratıyordu. Sinan’ın annesi, her bir agonisini sosyal medya hesaplarından paylaşarak, insanların desteğini kazanmak için var gücüyle çabaladı. “Oğlum çok sevgi dolu bir çocuk, lütfen onu bulun” cümlesi, gözyaşlarıyla karışmış bir hikaye haline geldi. Bu vilayetin tüm sakinleri, kendi dertlerini unutarak bu kaybolan masum için bir araya geldiler.
Ne yazık ki, arama çalışmaları sonuçsuz kaldı. Bunun ardından Sinan’ın ailesi, hayal kırıklığı, yıldızların gökyüzünü kaplayarak karanlık ve soğuk bir gecede, evine dönmeye çağırarak büyüdü. Yıllar boyu sürecek bir travmanın eşiğine girmişlerdi. Sinan’ın kaybolması, sadece ailesini değil, tüm mahalleyi derinden etkileyen bir olay haline gelmişti. Kayıpların bulunma vakası geçtiğimiz yıllarda düşerken, Sinan’ın kaybolması, yaşayanların içine su serpecek umudun yokluğuyla dönemeyeceğini gösterdi. Her geçen gün, bu hanede hayalet gibi dolaşacak olan bir çocuğun yokluğu, derin bir iz bırakıyordu.
Sonuç olarak, Sinan’ın kaybolması, bayram sevinci sırasında yaşanan büyük bir trajedi olarak hafızalarda yer etti. Ailenin korkusu ve toplumsal dayanışma, yaşananların acısını bir nebze olsun hafifletse de, Sinan’ın hayata dönme umudu gittikçe azalmaya başladı. Herkes, umutlarını yitirmemek ve Sinan’ın bir gün geri döneceğini düşünmek için dualar etmeye devam ediyor.
Bugünlerde, bu tür olaylar, toplumda kaybolan çocuklar için gerekli tedbirlerin alınması gerektiğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Yaşanan trajik olay, tüm bireylerin duyarlılığını artırması amacıyla dikkat çekiyor. Bu süreçte Sinan’ın hikayesinin yanı sıra, kaybolmuş tüm çocukların bulunması için gerekli çalışmaların hız kazanması ve ilerleyen dönemlerde benzer acıların yaşanmaması bekleniyor.