İstanbul Bakırköy'de 10 Ekim 2023 tarihinde meydana gelen 4.3 büyüklüğündeki deprem, metruk bir binanın kısmen çökmesiyle sonuçlandı. Yaklaşık 20 saniye süren sarsıntı, bölgede yaşayan vatandaşlar arasında paniğe yol açarken, yetkililerin hemen harekete geçmesi gerektiği bir durumu da ortaya çıkardı. Metruk binaların, özellikle depreme dayanıklılığı düşük yapıların, şehirlerde nasıl bir tehdit oluşturduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Depremin yaşandığı saatlerde, vatandaşlar sarsıntının etkisiyle sokaklara döküldü. Metruk bina, çevresinde bulunan diğer yapılarla birlikte aşağı çökme tehlikesi yaratan bir yapı olarak dikkat çekiyordu. Çökme sonrası Bakırköy Belediyesi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi ekipleri, hızlı bir şekilde bölgeye intikal etti. Ekipler, çökme alanında güvenlik önlemleri alarak çevreyi ve bina kalıntılarını incelemeye başladılar. Olayda herhangi bir yaralanma ya da can kaybı yaşanmadı ancak bu durum, yerel yönetimlerin metruk binalara gereken önlemleri almadığı eleştirilerini yeniden gündeme getirdi.
Bakırköy'deki bu çökme olayı, İstanbul gibi büyük ve kalabalık bir şehirde metruk binaların oluşturduğu tehditleri gözler önüne seriyor. Ülke genelinde birçok metruk bina, deprem ve diğer doğal afetler sırasında ciddi tehlikelere yol açabilmektedir. Uzmanlar, bu binaların derhal değerlendirilmesi gerektiğini ve güvenli bir şekilde yıkılması gerektiğini vurguluyor. Hükümetin, deprem riski taşıyan binalar için bir an önce kapsamlı bir envanter çalışması yapması şart.
Son dönemde artış gösteren depremler, İstanbul’un zemin yapısının ne kadar hassas olduğunu bir kez daha hatırlatıyor. Metruk binalar, yalnızca depremde değil, aynı zamanda yangın, çökme ve diğer olağanüstü durumlarda da tehlike arz ediyor. Bu nedenle, gerekli önlemler alınmadığı takdirde bu gibi olayların artması bekleniyor. Yerel yönetimlerin, ihmal edilen yapılarla ilgili olarak halkla iletişimini güçlendirip sosyal projeler başlatması büyük önem taşıyor.
Bakırköy'deki çökme olayının ardından bölge sakinleri, yetkililerden daha fazla şeffaflık ve güvenlik önlemleri talep ediyor. Metruk binaların durumu ile ilgili olarak bireysel vatandaşların da dikkatli olması, ihmal edilen yapıların tespit edilmesi ve gerekli raporların hazırlanması için birlikte çalışmak büyük fayda sağlayacaktır. Aynı zamanda bu süreçte STK’ların da devreye girmesi, sorunların daha hızlı bir şekilde çözülmesine yardımcı olabilir.
Şu an itibariyle, Bakırköy bölgesindeki metruk binaların durumu üzerine yetkililerin nasıl bir yol haritası çizeceği merak edilirken, yaşanan bu olay, deprem riskinin ne denli ciddi olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Yaşanan bu olayın bir uyarı niteliği taşıdığı düşünülüyor ve herkesin gözünde, İstanbul’un yapı güvenliği yeniden ciddi bir tartışma konusu haline geldi. Metruk binaların acilen ele alınması ve vatandaşı koruyacak önlemlerin alınması, İstanbul’un geleceği açısından hayati önem taşıyor.