Dünya çapında milyonlarca insanı etkileyen ve kültür-sanat dünyasında derin izler bırakan kitaplar ve filmler, farklı kıtalarda farklı dillerde, insanları ortak duygularda birleştirmeyi başardı. Edebiyat ve sinemanın en ikonik eserlerinden bazıları, evrensel temalarıyla nesiller boyunca okunmaya ve izlenmeye devam ediyor. Peki, bütün dünyanın konuştuğu bu kitaplar ve filmler hangileri?
Edebiyat dünyasında, J.K. Rowling’in kaleme aldığı Harry Potter serisi, sadece çocuklar ve gençler için değil, her yaştan okuyucuya hitap ederek dünya çapında bir fenomen haline geldi. Yedi kitaptan oluşan bu seri, büyü ve dostluk temalarını işlerken, dünya genelinde 500 milyondan fazla satışıyla tüm zamanların en çok satan kitapları arasında yer aldı. Ayrıca, seriyle aynı adı taşıyan film uyarlamaları da milyonlarca izleyiciye ulaşarak sinema tarihinin en başarılı serilerinden biri oldu.
Bir diğer kült eser olan J.R.R. Tolkien’in Yüzüklerin Efendisi serisi, fantastik edebiyatın zirvesi olarak kabul ediliyor. Kitaplar, destansı bir hikaye anlatırken aynı zamanda dostluk, fedakârlık ve güç temalarını işler. Peter Jackson tarafından yönetilen ve üçleme olarak sinemaya uyarlanan Yüzüklerin Efendisi filmleri ise sinema tarihinde önemli bir yer edindi ve milyonlarca izleyici tarafından hayranlıkla izlendi.
Distopik roman türünde ise George Orwell’in 1984 adlı eseri, otoriter rejimlere karşı bir uyarı niteliğinde. Bugün hâlâ güncelliğini koruyan bu eser, bireyin özgürlüğünü ve gerçekliğin manipülasyonunu irdeleyerek milyonlarca okura ulaştı. Aynı şekilde, 1984’ün sinema uyarlamaları da izleyiciyi derin düşüncelere sürükleyen başarılı yapımlar olarak öne çıktı.
Sinemanın unutulmazlarından biri de Francis Ford Coppola’nın yönettiği Baba (The Godfather) serisidir. Mario Puzo’nun aynı adlı romanından uyarlanan bu film, mafya dünyasını ve aile ilişkilerini ele alırken, sinema tarihinde kült bir yere sahip oldu. Baba serisi, sinemaseverlerin en beğendiği filmler arasında yer alırken, karakterleri ve unutulmaz replikleriyle popüler kültürde iz bırakmaya devam ediyor.
Son olarak, Margaret Atwood’un Damızlık Kızın Öyküsü (The Handmaid’s Tale) adlı eseri, toplumsal cinsiyet eşitsizliklerini ve otoriter sistemleri çarpıcı bir dille ele alarak hem edebiyat dünyasında hem de televizyon uyarlamasıyla geniş kitlelere ulaştı.
Bu kitaplar ve filmler, edebiyat ve sinemanın insanları nasıl bir araya getirdiğini ve dünya genelinde nasıl kalıcı izler bıraktığını gösteriyor. Evrensel temalar, derin hikayeler ve güçlü karakterlerle dolu bu eserler, yıllar geçse de etkisini sürdürmeye devam ediyor.