İstanbul, 2023 yılının Eylül ayında gerçekleştirilen geniş kapsamlı bir operasyon ile sarsıldı. Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından yapılan DHKP-C (Devrimci Halk Kurtuluş Cephesi) operasyonunda, aralarında eski belediye başkanı Şükrü Genç’in de bulunduğu toplam 35 kişi gözaltına alındı. Bu operasyon, İstanbul’un çeşitli ilçelerinde gerçekleştirilen eş zamanlı baskınlarla yapıldı ve kentteki yerel yöneticilere yönelik önemli bir uyarı olarak değerlendirildi.
Operasyonun, bir dizi istihbarat çalışmasının ardından gerçekleştirildiği öğrenildi. Gözaltına alınan şahıslar arasında, geçmişte siyasi kimlikleri ile öne çıkan isimler de bulunuyor. Özellikle döneminde İstanbul’un Sarıyer ilçesinde belediye başkanlığı yapmış olan Şükrü Genç’in ismi, sosyal medyada ve basında büyük yankı uyandırdı. Genç, belediye başkanlığı sırasında birçok sosyal projeye imza atmasıyla tanınıyordu. Ancak bu operasyon, birçok kesim tarafından, şehrin yerel yönetimindeki bazı yapılanmaların sorgulanması olarak yorumlandı.
İstanbul Emniyeti'nden yapılan açıklamalara göre, gözaltına alınanların büyük çoğunluğunun, DHKP-C terör örgütü ile bağlantıları olduğunu tespit edildi. Başta sosyal medya platformları olmak üzere çeşitli iletişim araçlarıyla örgütle irtibat kurdukları iddia edilen şahısların, örgütün eylem planlarının hazırlanmasına destek verdikleri ileri sürüldü. Gözaltına alınan şahısların, İstanbul’un farklı bölgelerinde yapılan sosyal etkinliklerde aktif rol aldıkları ve bu yolla gençleri örgüt mensubu olmaya teşvik ettikleri bilgisi basına sızdı.
Bu operasyon sonrasında basında yer alan yorumlara bakıldığında, toplumun farklı kesimlerinden gelen tepkilerin de oldukça çeşitli olduğu görülüyor. Bazı vatandaşlar, gerçekleştirilen operasyonu ülke güvenliği açısından olumlu bir gelişme olarak değerlendirirken, bazıları ise bunun siyasi bir manevra olabileceği konusunda endişelerini dile getiriyor. Sosyal medyada konu ile ilgili yapılan paylaşımlar, gözaltına alınan kişilerin destekçileri ile karşıtları arasında büyük bir tartışma ortamı oluşturdu.
Öte yandan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden yapılan açıklamada, konu hakkında derin bir soruşturma yapılacağı ve belediyeye herhangi bir şekilde terör örgütüyle bağlantılı kişilerin girmemesi için gerekli önlemlerin alınacağı belirtildi. Belediyenin şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkeleri doğrultusunda hareket edeceği vurgulandı. İstanbul’un sosyal yapısını tehdit eden bu tür faaliyetlerin önüne geçilmesi gerektiğine dikkat çekildi.
Söz konusu operasyon, Türkiye’nin terörle mücadele sürecindeki kararlılığının bir göstergesi olarak da algılanabilir. Uzmanlar, bu tür operasyonların, ülke genelinde terör örgütlerinin kökünün kazınması adına önemli olduğu görüşünde birleşiyor. Halkın, güvenlik güçlerine duyduğu güvenin artması için yapılan bu tür operasyonların devam edeceği ve toplumsal huzurun sağlanması adına elzem olduğu ifade ediliyor.
Sonuç olarak, İstanbul'da gerçekleştirilen DHKP-C operasyonu sadece bir güvenlik meselesi olarak değil; aynı zamanda yerel yönetimler ve toplum arasındaki ilişkilerin yeniden sorgulanmasına yol açması açısından da önemli bir dönüm noktası. Gelecek süreçlerde bu tür operasyonların devam edip etmeyeceği, kamuoyundaki algının nasıl şekilleneceği ise merakla bekleniyor.